
Selin 22 yaşındaydı. Şile escort sakin sokaklarından birinde, denize yakın eski bir evin üst katında yalnız yaşıyordu. Odanın penceresinden sabahın ilk ışıkları denize yansırken, Selin derin bir nefes alır, hayatının ağırlığını bir an olsun unutmaya çalışırdı. İstanbul’un karmaşasından ve ailesinin baskılarından kaçıp gelmişti buraya; ancak sorunları burada da peşini bırakmıyordu.
Adana’da doğmuştu Selin. Ailesi geleneklerine bağlı, katı kuralları olan bir aileydi. Meme okumasına pek izin verilmemişti; çünkü kız çocuklarının erken yaşta evlenmesi gerektiğini düşünürlerdi. Selin ise hayallerinden vazgeçmemişti. 18 yaşındayken okulu bırakıp evden kaçtı. Bir süre İstanbul’da zor koşullarda yaşadı, çeşitli küçük işlerde çalıştı. Ama geçim zorlukları onu umutsuzluğa sürükledi.
Bir gün Şile escort selin gitmeye karar verdi. Denizin ve sakinliğin kendisini iyileştireceğine inanıyordu. Burada küçük bir kafede işe girdi; ama kış geldiğinde işler azaldı, borçlar birikti. Kira, faturalar, yiyecek derken para yetmez oldu. İşte o zaman, çaresizliğin içinde zor bir kararla karşılaştı.
Bir tanıdığı ona gizli bir iş teklif etti: gece belirli saatlerde evlere gidip para kazanacaktı. Selin önce reddetti, ama açlık ve çaresizlik onu düşündürdü. Sonunda kabul etti. İlk gecesinde içinde fırtınalar koptu. Kendisini kaybetmiş, utançla dolmuştu. Ama yaptığı iş, geçimini sağlamaya yetiyordu.
Bir sabah, Şile Kültür Merkezi’nin camındaki duyuru dikkatini çekti:
“Kadınlar İçin Yazı Atölyesi – Kendi Hikayeni Yaz.”
İçeri girmekte tereddüt etti ama bir hafta sonra kendini atölyede buldu. Kalemi eline aldığında titriyordu ama ilk cümleyi yazdı:
“Sessizlik bazen çok şey anlatır, yeter ki dinleyebilelim.”